KOCAELİ GEBZE İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

YÖGEP ve DÖGEP Kapsamında Nisan Ayı Toplantıları Yapılmışır.

YÖGEP ve DÖGEP Kapsamında Nisan Ayı Toplantıları Yapılmışır.
YÖGEP ve DÖGEP Kapsamında Nisan Ayı Toplantıları Yapılmışır.

KOCAELİ GEBZE NİSAN YÖGEP TOPLANTI TUTANAĞI

YÖGEP Nisan 2019 ayı çalışmasında daha önceden planlandığı üzere Dumlupınar İmam Hatip Ortaokulunda yapıldı ve "okullarımızın paydaşlar tarafından nasıl algılandığı" üzerinde duruldu.

Çalışma Gebze Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Ethem KARAÇOBAN' ın açılış konuşmasıyla başladı.

Bu kapsamda okullarda öğrenim gören öğrenciler dinlendi.

Konu ile ilgili ilk olarak Kocaeli Gebze Anadolu İmam Hatip Lisesi 9. sınıf öğrencisi İbrahim Yiğit ORUÇOĞLU imam hatip okulları konusunda yanlış algıların mevcut olduğunu kendisine bu okula gitmemesi konusunda yönlendirmeler yapıldığını, ve "imam mı olmak istiyorsun ki bu okula gidiyorsun" şeklinde tepkiler aldığını, ancak kendisinin imam hatip okullarına karşı sempati duyduğunu bu nedenle tercihinin İmam Hatip Lisesini tercih ettiğini ve okulundan çok memnun olduğunu belirtti.

Aynı okuldan yine 9. sınıf öğrencisi Muhammed Saltan, "Ortaokulu imam hatip dışında okudum. İmam Hatip okuluna gitmeyi düşünmedim. Ancak okul müdürümün etkisi ve babamın da bu konuda algısının olumlu olması benim bu okula kayıt yapmamı sağladı. Dışarda algı olumsuz olsa da okula başlayınca ne kadar doğru karar verdiğimizi anladık." diyerek okul hayatında da mutlu olduğunu özellikle belirtti.

Dumlupınar İHO öğrencisi Esmanur UÇAR, dış ortamda imam hatibin kötü algılandığını bazıları tarafından bu okulların devlete ait olmadığını söylediklerini ve bu durumun da kendisini korkuttuğunu söyledi. Kardeşim ortaokula bana "İmam Hatip Ortaokulları ile Ortaokulların farkı ne?" diye sorduğunda "Biz burada Kur'an ve Siyer derslerini görüyoruz. "Sizlerin bu imkanı sadece seçmeli dersler ile mümkün" diye cevap verdiğini ve Lise hayatında da öncelikli tercihinin İmam Hatip Lisesi olacağını belirterek okulların fiziki donanımın kendisini etkilemese de ailesini etkilediğini söyledi.

Dumlupınar İHO öğrencisi Berkay ARIK, dine olan ilgim nedeniyle imam hatip okulunu tercih ettiğini ifade etti.

Ece ULUTAŞ isimli öğrenci ailesinin tercihi nedeniyle imam hatip okuluna geldiğini anacak mutlu olduğunu vurgulayarak iyi ki bu okula gelmişim cümlesi ile vurguladı.

Esmanur UÇAR tekrar söz alarak diğer okullardaki öğrencilerin ahlaki anlamda yanlış alışkanlıklarının olduğunu ve bu konuda arkadaşları ile konuştuğunda İmam Hatip okulu öğretmenlerinin bu konuda daha duyarlı davrandıklarını söyledi.

Muhammed SALTAN Liselerde resim müzik gibi sosyal dersleri de tercih edebilme imkanı tanınmasını vurguladı.

Öğrencilerin görüşlerinin alınmasının ardından yönetici arkadaşlarla beraber çözüm odaklı olarak neler yapılabileceğini tartışarak değerlendirmelerde bulunuldu.

Gebze Anadolu İmam Hatip Lisesi müdürü Ethem KARAÇOBAN öğrencilere katkılarından dolayı teşekkür edip herkese çalışmalarında başarılar dileyerek toplantıyı sonlandırdı.

TOPLANTIYA KATILIMCI SAYISI :15


11.04.2019 Perşembe günü saat 15:30' da gerçekleşen DÖGEP toplantısının içeriği

Konu: ilköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin derslerde kullandıkları yöntemler ile ilgili araştırma

Bu konuyla alakalı olarak Muhammed Esat Altıntaş'ın makalesi incelenmiştir. Araştırmada dikkat çeken noktalar şunlardır:

Anlatım Yöntemi: öğretmenlerin genel olarak derste tercih ettiği yöntemlerin başında gelir. Öğretmen derste sürekli anlatan pozisyonundayken öğrenci dersten sıkılıyor ya da ders esnasında uyuyor. Bu yöntem kullanılırken sadece hazırlanan slayt öğrencilere sunulabiliyor. Yada öğretmen konuyu direkt olarak kitaptan okuyarak öğrenciye aktarıyor. Öğrencinin sorduğu sorulara bile cevap vermiyor. Anlatım yöntemini Din Kültürü ve Ahlak bilgisi Öğretmenleri de derslerinde kullanıyor ancak verimli bir yöntem değildir.

Soru-Cevap Yöntemi: öğretmen öğrencilerine yalan söylemem konusunda soru soruyor. Onların düşüncelerini dinliyor. Sonra öğrencileriyle bu konuda anlaşma yaparak onların yalan söylememeyi davranışlarını dökmesine yardımcı oluyor. Bir sonraki derste öğrenci bir hafta boyunca yalan söylemekle ilgili yaşadıklarını derste paylaşıyor. Bu yöntem dersler de oldukça fazla kullanılan bir yöntemdir.

Canlandırma yöntemi: Sınıflar bu yöntemi uygulamaya uygun değil. Ders esnasında yaşanan gürültü ve karmaşadan dolayı öğretmenler bu yöntemi kullanırken çekimser davranıyorlar. Bazı öğretmenler derste bu yöntemi uyguladıkları için okul yönetiminden uyarı aldıklarını ifade etmişlerdir. Özellikle dramatizasyon öğrencilerin birbirleri ile dalga geçmelerine yol açtığı için sürekli kullanılamıyor. Canlandırma yöntemi bu sebeplerden ötürü çok tercih edilen yöntemler arasında gösterilemez.

Grup çalışması ? tartışma yöntemi: Bu yöntemi kullanırken ayet ve hadisleri tartışma konusu haline getirmek öğrencilerin gözünde ayet ve hadislerle alay ediyormuş algısı oluşturabileceği için fazla kullanılmıyor.

50. Yıl Chrysler İlk ve Ortaokul Din kültürü Öğretmenlerinin Derslerinde Uyguladıkları Etkinlikler:

     Peygamberimizin hayatındaki önemli yerlerin ve olayların maketleri yaparak öğrencilere anlatılması. Sevr mağarası, Mescid-i nebi, Hendek Savaşı, Fil olayı, Kabe, Peygamber efendimizin (s.a.v) doğduğu ev vs. Bu materyaller her yıl öğrencilere gösterilerek konuyla bütünlük sağlaması açısından bizlere yardımcı oluyor. Öğrenciler gözlerinde canlandırmakta zorlandıkları yerleri ve olayları bu sayede daha iyi kavrayabiliyor.

    Doğa sevgisini anlatmak için derste yeşeren kalem materyali çocuklara hediye edilmiştir. Çocuklar bu kalemleri kullandıktan sonra onları toprağa dikerek yeşermesini bizzat gözlemlediler. Aynı şekilde okul bahçesine kuş yemlikleri yaparak peygamberimizin doğaya ve hayvanlara olan sevgisi öğrencilere anlatıldı.

    Vatan sevgisi konusunda büyük bir Türkiye haritası kullanıldı bu harita üzerine her öğrenci kendi parmak izini bırakarak Türk bayrağını kırmızıya boyadılar ve bu haritayı okul panosunda sergilememiz öğrencileri bu işe dahil olmaları açısından çok mutlu etti.

    İsrail'in Kudüs'e uyguladığı baskı ve zulümlere tepki olarak öğrencilerimize kudüs'ü ve mescid-i Aksa'yı daha iyi tanımaları için maketler ve resimler yaptırdık.

     Yardımlaşma ve dayanışma konusuyla alakalı Suriye Halep şehrine ihtiyaç yardımı toplandı. Aynı şekilde sınıf kumbaraları oluşturarak para yardımı toplandı ve Arakan'da ihtiyaç sahiplerine okulumuz adına gönderildi. Bu etkinliğin sonunda yardım toplanması konusunda çaba harcayan ve aktif olan öğrencilerimizi kupa vererek ödüllendirdik.

    Güzel sözün etkisini anlatmak için öğrencilerden iki ayrı saksıya fasulye ekmelerini istedik. Fasulyelerin birine sürekli güzel söz söyleyip diğerine kötü söz söyleyerek zaman içinde gözlemlemelerini istedik. Her iki bitki de aynı şartlarda bakılmasına ve aynı şekilde sulanmasına rağmen her gün güzel söz söylenen bitkinin daha çok büyüdüğü ve geliştiğini öğrencilerimizle beraber gözlemledik. Kötü söz söylenen fasulyenin ise büyümediği ya da çok cılız bir şekilde büyüdüğünü gördük.

    Anne babaya karşı davranışlarla ilgili hadisleri öğreterek bu hadisleri evlerinde uygulamalarını istedik. Çarkıfelek oyunu ile işlediğimiz konuları sorularla pekiştirdik.

   

2. sunu:  Zafer İlkokulu Din kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Fatma Bacacı tarafından yapıldı.

Konu: Din öğretiminde oyun kullanımı.

  İlkokul da dersler işlenirken oyun kullanımının derste verimliliği artırdığını gözlemledim. Öncelikle oyun nedir bunu açıklayarak başlayalım. Oyun, kişinin bedeni ve zihni yeterliliklerini artıran ve geliştiren bir takım etkinliklere denir. Konular öğrencilere kitaplarda olduğu şekilde anlatıldığı zaman geri dönüt almak bir o kadar güçleşiyor. Dersimiz itibariyle anlatılması gereken soyut kavramların çokluğu öğrenciler açısından anlaşılmayı güçleştiriyor. Eğitsel oyunlarla bu kavramlar çocuğun algı seviyesine indirilerek anlatıldığı için öğrenci açısından anlaşılması daha kolay bir hale geliyor.

  Derste oyun oynamanın çocuğa pek çok açıdan faydası vardır. Sosyal, psikolojik, fiziksel, zihinsel ahlaki ve dil gelişimi açısından pek çok faydası bulunan oyunun bu faydalarına tek tek bakalım.

   Oyunun soysal hayata etkisi şu şekildedir. Öğrenci oyunun kurallarına uyarak aynı zamanda sosyal hayattaki kuralları da benimser. Sırası gelince söz alma, karşısındakinin sözünü kesmeme gibi kuralları oyunlar sayesinde benimser. Sınıf oyun sırasında gruplara ayrıldığı için gruplar kendi içlerinde birbirlerine destek olurlar. Bu sayede sosyal anlamda gelişimleri artar.

    Psikolojik olarak öğrencilere oyunun katkılarından bazıları şunlardır; Özellikle ilkokulda öğrenciler henüz daha oyun çağının içerisinde oldukları için 40 dakika sabit durmak onlar için oldukça güçtür. Ders eğlenceli oyunlarla destklendiğinde çocuk derste daha verimli vakit geçirir. Oyun oynadığında ve bu oyunu kazandığında kendine olan özgüveni artar. Arkadaşlarıyla olan problemlerini daha rahat çözebilir.

    Fiziksel olarak öğrencilerin zıplama, koşma gibi belli fiziki hareketleri sınıflarda yapması mümkün görünmez ancak bazı oyunlarla bu kısmen yapılabilir. Örneğin benim derslerimde sürekli kullandığım ve öğrencilerin çok sevdiği oyunlardan bir tanesi şu şekildedir. Ezberlenmesi gereken surelerden bir tanesini parça parça kağıtlara yazarak bu kağıtları sınıfın farklı yerlerine dağıtıyorum. Tahtaya çıkan öğrenci başladığı zaman kronometreyi açıyorum. Öğrenci kağıtları hem toplamalıı hem de sureyi doğru bir sırayla bir araya getirmelidir. Tabi bunu yaparken hızlı olmalıdır. Oyun esnasında grubun diğer üyeleri oynayan arkadaşlarını denetliyor ve onun yaptığı yanlışları kendisi tahtaya çıktığında yapmamaya çalışıyor.

     Ahlaki açısından öğrenciler üzerinde oyunun pek çok etkisini gözlemleyebiliyorum. İlk oyun oynamaya başladıkları zaman özellikle karşı grubu karalamaya çalışma kendi grubu kaybettiğinde mızmızlanma ya da kazandığı zaman karşı grupla alay etme gibi davranışlar çok fazlaydı. Ancak birkaç seferden sonra öğrenciler artık oyunları eğlenmek için oynadıklarının farkına vardılar. Oyunu kaybettikleri zaman itiraz etme davranışlarından vazgeçtiler.

    Dil gelişimine inanılmaz etkisi oluyor. Öğrenci oyun esnasında kendini daha hızlı ve daha net ifade edebilmeyi öğreniyor.

   Özellikle derslerde pasif olan öğrencilerin oyun oynandığı hafta daha istekli ve aktif olduklarını gözlemliyorum. Merak duyguları artıyor, dikkatlerini toplama konusunda etkili oluyor. Dersi sıkıcı ve anlaşılmaz olmaktan çıkarıp daha eğlenceli hale getiriyor.

   Tabi oyun oynatılırken dersin düzenini ve disiplinini sağlamak için bir takım sınırların konulması da gerekir. Her derste oyun oynatılırsa bu öğrenciler için cazip ve eğlenceli olmaktan çıkıp sıkıcı bir hal alır. Bu sebeple ben derslerimde bir haftanın bir dersinde oyun diğer hafta ders şeklinde olmak üzee iki haftada bir oyun etkinliğini kullanıyorum. Ve her oyun haftasında farklı bir oyun oynatarak meraklarının artmasını sağlıyorum. Ve her oyunun belli kuralları da olmak zorunda. Yoksa ders disiplinin sağlamak zorlaşabilir.

 

TOPLANTIYA KATILIMCI SAYISI :62

Gebze İlçe Milli Eğitim Hizmet Binası, Güzeller Mah. Kavak Cad. No7 GEBZE / KOCAELİ - 2622804300

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.